İnsan Zararlısı
İnsanlar yabancılaşınca, maskelerinin altı aydınlanınca olur herşey. Üstüne siz de hayatta hatalar yapınca, taşıdığınız yükler ağırlaşınca nasıl çekilir bu hayat? İnanacak, aşık olacak, sevecek insanlar tükenir gider. Sizin gözleriniz körelir, renkler solar, umutlarla birlikte siz de tükenirsiniz.
Ama o ateşe girmemek, o kör kuyuya düşmemek için renklerin sizi kandırmaması gerekir. "Cahildim, dünyanın rengine kandım. Hayale aldandım, boşuna yandım" dememek için...
Bilseniz ki, insanlığından utanan insanların, kendilerini sürdükleri bir toprak var, kendisinden korkan, kendisinin zararını bilen insanların olduğu bir toprak, bulaşırsınız o toprağa. Ne var ki, o toprak yoktur, belki de vardır ama çok uzaklardadır, "orada bir yerde bir topraktır, o yer benim toprağımdır" da diyemezsiniz. Her milime işlemiştir insanın kokusu, herkesten kaçsanız kendinizden kaçamazsınız, o yerini bile bilmediğiniz toprağa varamazsınız.
Hüzünlü, aksak melodilerde kalır o hevesler, umutlarınız. Sonra hayat, herşeyi o başlatır zaten, sizi, siz de hayatı...
Evla
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa