19 Kasım 2012 Pazartesi

Sarı

Bir şiir ve şarkı:
SARI
Bir ara sokakta öldüm, dün.
Öylece yani,
Birdenbire ,
Boşluğa düşer gibi, sarı bir sessizliğin içinde .
Granit duvarlı binanın anlamsızlığına,
Şehrin boşu boşunalığına içerlerken
Bırakmışım son nefesimi kaldırıma, bitmiş.
Öylesine yani,
Birdenbire .
Yan binadaki otel odasından izliyordu oğlan.
Yüz ifadesini göremesem de
Anlamış mıydı acaba
öylece oturmadığımı?
O sokakta bitti her şey .
Öğleden sonralarını bir bardak sütle geçiştiren
Apartman sakinlerini düşlerken
Sıkıntıdan
Ölmüşüm, dün .Arka odada ütü yapıp
Buharını burnuna çeken kadını,
Mutfağında her öğün için soğan doğrayıp
Gözyaşını kabuklara saklayan Madam Mari'yi
Kocasıyla artık sevişemediği için
Kapı komşusu gar sabunu satan adamı düşleyen Servi'yi düşündükçe
Ölüvermişim, dün .
Böylece bitmiş yani,
Birdenbire .
Sıkılmışım derinden zahir.
Tutunca da nefesimi ,
Portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
İki kedi de bulanınca,
Kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini.
Balkabağı mevsimi bile değilken
Dönüşüvermiş her şey baldan kabağa.Ve saat henüz 12'yi vuramamışken
Kalkmış otobüsler durmamaya.
Mecal mi bulamamışım, yere döktükleri bala mı basmışım
Hatırlamam ama,
Öylece kalakalmışım, kalkamamışım.
Şehrin insanı haberdar değil mi bu öldüresiye sıkıntıdan?
Vagonlar boş, birkaçı kiremit taşıyor topraktan
Kayıklar da serseri misinalar ,
Otobüsler kimseyi almadan durup durup geçiyorlar duraktan ,
Arabalar yürüme mesafelerini öldürüyor her gün, her öğle, her gece
Bisikletleri balkonlarında unutanlar
Her an yağmur yağsın diye dua ediyor.
Üç öğün yemek yiyip, dört öğün uyuyorlar
Buna rağmen erken uyanıp, geç yatıyorlar
Aynı kuru kahveciden gün aşırı -iş olsun diye-
Yüzer gram kahve alıp evde -iş olsun diye- öğütüyorlar
Ve bir gün bile sormuyorlar öğütülmüşünü
Kimse sormuyor iş olsun diye yapılan iş, iş midir diye?
Bunlar olurken ölmüşüm o ara sokakta .
Balkondaki beyaz brandalar rüzgarla sökülürken
Sökülüvermişim şişip patlayan bir eteğin dikişi gibi .
Sıkıntı işte
Ya da ölmek yerine
İki adım yol yürüyeydim de
Konuşuverse miydim şu gelin çiçeğiyle.
Gitmek yerine…?
JEHAN BARBUR

Paylaşan: Evla

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa