6 Haziran 2013 Perşembe

Doğruya Yanlış Bulaşmasın

Bir şeyler yanlış gidiyor, bu kavga-dövüş… Özgürlük için mi? Özgürlük bunca kavganın sonucunda doğamaz ki!! Taşla, sopayla, biber gazıyla doğamaz!! Ancak doğal olarak gelişen bir sürecin sonunda insanlar özgürleşir bence. Bizde ise işin boyutu çok daha başka. Diyorlar ya, kan dökülmeden devrim yapılmaz diye, eğer bu söz doğruysa, bence devrim özgürlüğü getiremez!

Toplumda farklı görüşlere sahip 2 ana grup var, bunların bir de alt görüşleri var, yapının karmaşıklığına bakın. Ve bu tarafların her biri, inandığı bir doğru için savaşır halde. Neden? Kendi doğrusunu diğerlerine kabul ettirmek/dayatmak için değil mi?

Hangi görüşü savunursanız savunun; eğer bu görüşünüzü birilerini hırpalayarak, şiddetle ifade ediyorsanız, o zaman geleceğin size iyi bir şeyler getirmesini nasıl beklersiniz?

Devam edelim, çatışan bu iki gruptan birinin baskın geleceğini ve o baskın gelen tarafın, her şeyin sonunda bu davayı kazanmış olacağını mı zannediyorsunuz? Üstelik bunu şiddetle, haykırarak, kendimizi parçalayarak mı yapacağımızı düşünüyorsunuz? Sonunda, bir taraf diğer tarafı ezdiğinde diktatörlük yapmış olmayacak mı?? “Ezmezsek, ezilen tarafta oluruz” korkusu ise, bizi çok daha kötüsüne sürüklemiyor mu?

Üstüne üstlük, o kadar şiddetli bir ötekileştirme baş gösterdi ki; savunduğumuz dava (hangi taraf olursanız olun) için, o davayı savunmayan insanlar görüp “bi şu gaz yiyen insanlara bak; bir de şurada barda oturmuş keyif yapan insanlara bak, toplum ne kadar duyarsız hale geldi be!” diyecek kadar birbirimize olan saygımızı yitirdik. Elbette insanlar hayatlarını yaşayacak, siz nasıl ki bu konuyu savunma kararını özgür iradenizle aldıysanız, bu konuyu savunmama kararını alanlar da özgür iradeleriyle aldılar bu kararı.

İdeal olan durum, insanların bir haksızlığı görüp, oraya şarkılar söyleyip halay çekmeye gittiği günlerdeki durumdur, öfke değil umut taşıyarak hareket ettikleri durumdur. Sadece bunu bile anlayamayan bir yapının içindeysek zaten, bu iş hiç olmaz.

Burada bir başka durum da var ki; taraflardan biri bir grup emir eri, diğer ise kendi kendine örgütlenmiş kalabalık bir grup  (ağırlıklı olarak) genç. Taraflardan biri zırhlı, coplu, tam korumalı; diğer taraf ise kendince savunmalı, sütlü limonlu ve maskeli. Bir kere bu dövüş iki taraf için de adil değil.

Toplu aydınlanma.. aydınlanma bu şekilde olamaz, mümkün değil. Özgürlük bu şekilde gelmez! Özgürlük, aydınlanma nasıl olur biliyor musunuz, şiddetle değil; sevgiyle, anlayışla, herkesi buna dahil ederek, farklılıkları törpülemeyerek. Kan bulaşırsa özgürlüğe, o özgürlükten adam olmaz.

Bu yazıyı okuyan insanların ezici bir çoğunluğunun, yazıyı ütopik bulacağını tahmin etmek zor değil. Tam da bu sebeple, bu görüşümü dile getirmeyi gereksiz buluyordum, şimdi ise sadece bu blog a gömüyorum.

Evla

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa