Duygusal İstismar
Daha önce bu konuyla ilgili, algılayabildiğim kadarıyla bir yazı yazmıştım. Bu sefer, Amerika'daki "Ev İçi Şiddete Karşı Ulusal Birlik" adlı kurumun yayınladığı duygusal istismar yazısının çevirisini ekliyorum. Bu kuruma göre, 4 kadından 1'i hayatları boyunca mutlaka ev içi şiddete maruz kalmış. İstimar edilen cinsiyetin sadece kadınlar olmadığını söylüyorlar, bir yıl içince 12,7 milyon erkek ve kadın fiziksel olarak istismar edilmiş, tecavüze uğramış veya iş arkadaları tarafından tacize uğramışlar.
Aslını okumak isteyenlere:
http://www.emaxhealth.com/1506/5-signs-emotionally-abusive-relationship
.....................
Eğer iş arkadaşınız size
hiç vurmamışsa, bu sizin istismar edilmediğiniz anlamına mı gelir? Hayır, gelmez. Duygusal
anlamda da istismar ediliyor olabilirsiniz.
İstismar (kötüye kullanma); bir kişinin
korkularını, utancını kullanarak veya bu kişiye sözlü/fiziksel saldırıda
bulunarak, kişiyi kontrol edebilmek veya kişiye hükmedebilmek için yapılan her
türlü davranışa denilir. Duygusal istismar, aleni
(açık bir şekilde) bir sözlü saldırı olabileceği gibi; tehdit (intimidation),
güdüleme (manipülasyon) veya memnun olmayı reddetme şeklinde de olabilir.
Duygusal istismar, kurbanının kendine olan güvenini, kendini
değerli bulma halini sistematik bir şekilde azaltır. Buna ek olarak, genellikle
fiziksel istismarın da bir öncüsüdür.
Hiç kimse sömürüldüğü bir ilişki içinde olmak istemez.
Çocukluğunda sözel olarak istismar edilmiş olanlar, yetişkinlik dönemlerinde de
kendilerini aynı koşullar içinde bulabilirler; çünkü kendi standartlarını
korumayı öğrenememiş, kendi görüşlerini geliştirememiş veya kendi duygularını
kabul ettirememişlerdir. Duygusal istismar ne kadar yıkıcı olursa olsun,
duygusal anlamda sömürülenlere kendilerini sömüren kişi tanıdık, hatta
rahatlatıcı gelebilir.
Duygusal istismarın işaretleri nelerdir:1. Utandırma, Küçük Düşürme, Eleştirme:
Eşlerden birisi, diğerini kötü hissettirmek, utandırmak, onunla dalga geçmek amacıyla hareket eder. Size, duygularınızın ve düşüncelerinizin yanlış olduğunu söyler. Bazen, istismar eden bu kişi, yaptığının bir şaka olduğunu, karşısındakinin da fazla duygusal davrandığını söyler.
2. Ekonomik İstismar:
Bu durum, paranın kontrol edilmesi, elde tutulması veya sömürülen
insanın sadece sömürenden isteyerek elde edebileceği şekilde esirgenmesi
şeklinde olur. Böylece istismarı gerçekleştiren kişi, güç ve kontrol sahibi
olur. Ekonomik istismar aynı zamanda, iş hayatında bir tarafın bir diğerine
taciz veya başka yollarla, işten ayrılmasına sebep olacak şekilde
davranmasıyla, iş bulmasını zorlaştıracak tavırlarıyla da gerçekleşir.
3. Baskın olma, kontrol etme, utandırma:
Sömüren kişi,sömürdüğü
insana sanki bir öğrenci gibi davranır, ona eğitmenlik yapmaya çalışır.
Sömürdüğü kişinin hayalleri, amaçları, isteklerini küçümseyerek, o kişi
üzerinde baskı kurmaya çalışır. Bu şekilde sömüren kişiler, kişilere yaptıkları hataları, kişilerin
kusurlarını, eksikliklerini hatırlatmayı da severler. Hatta, sömürdükleri
kişiyi, kendilerinden başkasının sevemeyeceğini veya kabul etmeyeceğini de
söylerler. Bu sayede, duygusal sömürü kurbanı kişi, bu sömürüye dayalı ilişkiyi
genellikle devam ettirir.
4. Suçlama ve Sepebsiz Beklentiler:
Kurbanlar, kendilerini sömüren kişinin bir nedene bağlı olmayan
beklentilerine hiçbir zaman ulaşamayacaklarmış gibi hissederler kendilerini.
Sömüren kişiler, sömürdüklerine karşı tamamen mükemmelmiş gibi bir tavır
takınırlar ve kurbanlarından da kendi beklentileri içinde yaşamalarını
beklerler.
5. İzolasyon, Duygusal Mesafe:
Sömüren kişi, sessiz
kalır. Kurbanına karşı ilgisiz davranır, ona karşı surat asar, onun dikkatini üzerinde tutar. Kurbanının nasıl hissettiğini umursamaz, fark etmez. Sömüren kişi, kurbanını ilgiye sevgiye, olumlu bir tepkiye aç bırakır. Bu da bir çeşit cezalandırma ve kontrol etme yöntemidir.
İlişkinizi inceleyin ve aşağıdaki temel haklara sahip olduğunuzu anlayın:
Karşınızdakinin iyi dileklerine,
Karşınızdakinden duygusal destek almaya,
Karşınızdakinin sizi duyup size cevap vermesine,
Karşınızdaki insanla farklı düşünseniz bile, kendinize ait bir görüşünüzün olmasına,
Duygularınızın ve deneyimlerinizin gerçek olarak algılanılmasına,
Saldırgan bulduğunuz bir şaka için sizden özür dilenmesine,
Yasal olarak sizin iç sahanızın ne olduğuyla ilgili kesin bilgi almaya,
Eleştiri ve yargılamadan uzak yaşamaya,
Kendinize ait ilgilerinizin olmasına bu bunların saygıyla karşılanılmasına,
Cesaretlendirilmeye,
Öfkeden uzakta yaşamaya,
Değerinizi azaltacak bir lakapla çağırılmamaya,
Karşınızdakinin size emir vermesindense, kibarca rica etmesine,
hakkınız var.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa