26 Mart 2013 Salı

Kıyaslama

Cetvel, tartı, bütün ölçü birimleri, dedikodular, pencere gülü teyzeler…

Kendimizi; boyumuzu, kilomuzu, huyumuzu, düşünce yapımızı, tepkilerimizi açıklarken sadece kendi değerlerimizi kullansaydık ne olurdu?

O zaman, toplumun kalanına kıyasla şişman olarak değerlendirilen birisi, belki de kendisini “tığ gibi zayıf ” olarak tanımlardı. Bu durum da toplumun genelinde “zayıf” olarak değerlendirilen kişileri sinirlendirirdi, “sen zayıfsan ben neyim?!” derlerdi.

Toplum genelinde “çok zeki” olarak tanımlandırılan bir kişi, sadece kendi değerlerine göre kendisiyle ilgili bir karara varsaydı, belki de kendisini “geri zekalı” olarak nitelerdi.

Bu kıyaslamaları yapamasaydık, yaşam bambaşka olurdu.

İlişkiler için de “kıyasama düzeyi” denilen bir mantık var, eşiniz veya sevgilinizi, mevcut olan seçeneklerle kıyasladığınızda, o seçeneklerin en iyisi olarak görmüyorsanız, o ilişkiyi yürütmeniz mümkün değil, daha iyi bir seçenek bulduğunuz zaman o yeni seçeneğe ilginiz kayacaktır çünkü. (Sosyal psikoloji dersinden çaldım bu yorumu)

İnsan zihni sürekli işler haldedir ve birey, yeni tanıştığı bir kişiyi, mevcut tanıdıklarıyla kıyaslamaya girecektir. Bu kıyaslama olmasaydı, karşımızdaki bireyi, olayı, nesneyi bir yere koymamız, anlamamız mümkün olmazdı herhalde. Bu kıyaslama sonucunda vicdanımızı rahatsız edecek bir sonuçla karşılaşabiliriz. Bunu engellemek için, insanlar, hayatlarındaki kişiyle başkalarını kıyasladıkları temel değerleri bile değiştirebilirler.

Örneğin; genç haliyle çok güzel/yakışıklı birisini tercih eden kişinin kıyaslama yaptığı değer bir süre sonra değişmezse, bu kişi hayatındaki, yaşlanan insanı terk edip, daha güzel/yakışıklı birine gidecektir. Yapacağı vicdan muhasebesi sonucu kıyaslama yaptığı değeri değiştirmeye karar verirse de kendisine şunu söyleyecektir : “Aslında güzellik çok da önemli değilmiş, bunu anladım.”. Tabi burada, güzelliğe verdiği değer azalırken, başka konulara verdiği değer de artacaktır.
Buradaki değişikliği yadırgamıyorum elbette, bu doğal bir süreç; ancak insanın karar almadaki, anlamadaki mantığına bakar mısınız? Bana bir garip geliyor bu kıyaslama işi.

“Neden böyle?” diye bile sorgulayamıyorsun ki! Tadı tuzu olmayan, bir yerlere bağlanmayan bir konu bu. Böyle işte…

Evla

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa