12 Mart 2013 Salı

Günlük Yaşam Üzerine..

Kıyafet tarzı, saç biçimi, duruşu, konuşması, ses tonu, dinlediği müzik biçimi kendisine yapışmış insanlara yazıyorum bu yazıyı. Belli bir şekliniz olmak zorunda mı?

Bir sanat müziği icracısı rock müzik dinleyemez mi yani? Bir hakim iş yerine takım elbiseyle gitmek zorunda diye akşamları yırtık kot pantolon üstüne tişört giyemez mi? Yaşlı insanlar kahverengi ve tonlarında mı giyinmek zorundalar hep, biraz daha canlı renkler giyinseler yakışık almaz mı? Almaz diyecek pek çoğu. NEDENMİŞ O derim ben de o zaman.. Sonra tartışmaya başlarız ;

O: Ne yani 70 yaşında kadın açık mavi mi giyinsin, ne o öyle çocuk gibi!
Ben: Açık mavinin çocukça olduğunu kim dikte etmiş sana yahu:) kafanın içi yönlendirilmeye ne kadar müsaitmiş ki hemen kabul etmişsin, mavi renk çocuksudur diye bi kaide mi var! mantığı ne bunun yani?

Tartışma sürer.. Ama dikte edilmiş gerçeklere boyun eğen biriyle tartışıp mağlup olacağımı pek sanmıyorum. Ha özgün fikriyle gelsin başımın tacı olsun, yenilmeye razıyım o zaman:)) Herneyse sorularıma geçeyim ben; Kıyafet rengi, saç biçimi, makyaj stili, müzik beğenisi.. Bu türlü şeyler insanın ruh hali gibi değişken olamazlar mı? Neden sürekli kundura giyen bir erkek spor ayakkabısıyla dışarı çıkamıyor anlamıyorum ben mesela:) ne olur yani? Ne olur klasik müzikle alakalı birisi arabesk de dinlese ? Bana lütfen “beğenmiyorum ben öyle şeyler” demesin. Dinledin mi hiç diye sorarlar adama o zaman:) Klasik müzik dinleyecek kadar dünya görüşü geniş (!) insanların eminim ki mütevazilikten de haberleri vardır, neden sanatını icra eden herkese aynı saygıyı duymuyor bu mütevazi insanlar sorarım ben o zaman:) bi dinlesinler bakalım, belki hoşlarına gider :) NOT: ÖNYARGISIZ İNSANLAR BAŞÜSTÜNE, DİNLEMİŞTİR BEĞENMEMİŞTİR, ONA NE DENİLEBİLİR Kİ! EYVALLAH TABİ Kİ.. Hayır insan bir gün çok neşeli olup Nil Karaibrahimgil dinleyebilir üç gün sonra canı sıkılır Müslüm Gürses de dinleyebilir bence. (Ben bütün şarkılarını bilmem ama belki canı sıkkın insanlara hitap eden Nil Karaibrahimgil şarkısı da vardır. Evlacığım senin bi bilgin varsa bu konuda paylaş lütfen.) Hatta bunu yapıyodur da belki ama bunu itiraf etmiyodur. Hani ben arabesk dinlemem demiştir bir kere, dinliyomuş gibi görünmek istemez asla. Ne olacaksa! Etrafındaki insanlar tü kaka mı diyecekler, diyecek insanlarsa onları dikkate almanın bu yüzden dinlemek istediğin müzikten kendini alıkoymanın ne anlamı var! Ayrıca sorarım kendisine Düş Sokağı Sakinleri dinlediğini söyleyen, entel olduğunu savunan biri ben arabesk değilim nasıl diyebilir :)) Ben de Düş Sokağı Sakinleri’nin müptelasıydım bi dönem. Acılıdır, bi nevi arabesktir onların da şarkıları. tarzları farklı sadece. Bu bir ruh halidir arkadaşım! İstersen arabesk de düşünebilirsin pekala! Hem gitar çalıp hem ney üfleyebilirsin mesela (şekil A; ben). Bir gün hanım hanımcık puanlı bir elbise giyindin diye ertesi gün kot, siyah tişört ve deri ceket giyemezsin diye bi kural mı var. Bir gün kendini sakin başka bi gün hareketli, neşeli hissetmende ona göre giyinmende, üzerindeki kıyafetlerin rengini ruh halini yansıtır şekilde giyinmende ne kötülük var, ne gariplik var? Hiç değişmeyen bir tarzının olmasının anlamı ne? Seni kısıtlıyor bence tarzın. Seni sadece tekdüze olmaya zorluyor. Hep evin küçük çocuğu ya da hep acıların çocuğu (ve daha bir sürüsü) olmaya zorluyor seni. Bazen umutlu neşeli çocuk gibi, bazen de ağır abi olamıyosun. Tarzın iki duyguyu da birarada yaşamanı engelliyor, birini seçmek zorunda kalıyorsun, geride kalanı saklıyorsun mecburen. Neyse fazla yüklenmeyim sana(sen kimsen artık), sorularıma devam edeyim; Saçlarını hep geriye tarayan bir erkek bir gün de dışarıya saçlarını dağıtıp çıksa ne olur? Bu durumda takım elbisesinin yerine eşofmanla dışarı çıkması icap eder tabi:) İyi de ne olur eşofmanla dışarı çıksa. İtibarı mı sarsılır, delikanlılığı mı bozulur? Niye yahu? O insan değil mi? Eşofman spor yapan insanlar için üretilmiş bi kıyafet biçimi değil mi ? Eşofman giyenler insan dışı başka bi varlık mı yani?
Hiç beni sorgulamayın, ben bir gün tulum içine tweety li tişört, ertesi gün topuklu ayakkabı ceket kot, ertesi gün kadife elbise, ertesi gün hırka kumaş pantolon giyinip tarzım değişken diye kimseden çekinmeyen, bunu karaktersizlik olarak addetmeyen her gün başka şekilde işe giden bir diş hekimiyim. Üstelik bu değişken kıyafet biçimime rağmen hastalarımın hiçbirinden “bu olmamış doktor hanım” sözünü işitmedim, itibarımı da kaybetmedim, işimde iyiyim çünkü, hastalarım da işimle alakalılar malumunuz, ne giyinirsem giyineyim hastalarımla ilgimde bir değişiklik olmuyor. Aa bir de aykırı değilim , o da önemli. Yani dekolte de giyinmiyorum elbette!! Ya da saçımın yarısını kazıtıp kalanı da rasta yapmıyorum :) yapana saygım var ama benim sınırımı aşıyor bu mrnekler :) Kendi sınırlarım içinde dilediğimce giyiniyorum. Kıvırcık saçlıyım örneğin, kabartıp isyankar görünmem çok kolay oluyor bu yüzden :) ve bunu sık sık yapıyorum :) topuzla dışarı çıktığım, inci küpelerimi taktığım beyaz elbise beyaz babet giyindiğimde olmuştur. İyi de böyle diye mecbur muyum sürekli aynı biçimde giyinmeye? Ya da şöyle söyleyeyim; Farid Farjad’ın kemanını seviyorum evet kabul, iyi de John Bonham’ın baterisini de seviyosam ne var bunda! Melihat Gülses’e mest de olurum, Roman havasıyla neşemi de bulurum kime ne? Melihat Gülses’in sesini ve yorumunu muhteşem buluyorum diye ömrüm boyunca türk sanat müziği dinlemeye mecbur muyum? (bu verdiğim örneklerle neyi kastettiğimi linkleri dinleyerek anlayabilirsiniz )

HİÇBİRŞEYE MECBUR DEĞİLİM. ETRAFIMI RAHATSIZ ETMEDİKÇE CANIM KİMİ İSTERSE ONU DİNLERİM, CANIM NE İSTERSE ONU GİYERİM.. SİZE DE BÖYLE OLMANIZI TAVSİYE EDERİM. KALIPSIZ, DOĞAL.. Bişey diyecek varsa beri beri gelsin :)

http://www.youtube.com/watch?v=7XnQ5kKmOro (John Bonham)
http://www.youtube.com/watch?v=BbEw5X9QzMs (Farid Farjad)
http://www.youtube.com/watch?v=NblV6AVs8a0 (Roman Havası)
http://www.youtube.com/watch?v=IwU7M66w8qI (Melihat Gülses)

NOT: KENDİ KIYAFET TARZI KENDİ DURUŞU KENDİ HALİ TAVRINI BİLİNÇLE SEÇMİŞ VE DEĞİŞMEYİ REDDETMİŞ İNSANLARA, SAYGIM SONSUZ.. ONLARA TEKDÜZE DEĞİL DE İSTİKRARLI DEMEK DAHA DOĞRU OLUR BANA GÖRE.. ONLAR EMİNİM KENDİLERİNİ İFADE ETMEK YOLUNU İYİ BİLİRLER, BİLİNÇLE HAREKET EDENLERİN FİKİR VE DAVRANIŞLARINI KISITLAYCAKLARINI HİÇ SANMIYORUM. BEN SEÇİMLERİNİ DÜŞÜNMEDEN YAPAN VE DAHA KENDİLERİ ANLAMADAN TARZLARINI ÜZERLERİNE YAPIŞTIRANLARI ELEŞTİRMEK İSTEDİM BİRAZ.. SÜRÇİ LİSAN ETTİYSEK AFFOLA…

Didem

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa