Paylaşabilmek...
SÖMÜRME SANATI yazına yorumumdur.
Bu yazdıklarınla ilgili evrensel yaşam enerjisiyle ilgili yazımda fikir beyan etmiştim aslında. Peru başlığı altındaydı sanırım, çıkar bulurum biyerlerdedir, ama sen o yazıda geçen spiritüel yaklaşımdan çok, daha net ve hayata dair yaklaşımla anlatmışsın düşüncelerini, dolayısıyla çok daha anlaşılır :)
Korku.. Dediğinde haklısın, korku bizi yapmak istediğimiz pek çok şeyden alıkoyan duyguların başında geliyor.. Ama korku da sevgi gibi özlem gibi inat gibi bi duygu aslında en nihayetinde..
Neden o, bizi diğerlerinden daha fazla etkiliyor? Atalarımız gibi kendi beyliğimizde (kendi çevremize tekabül ediyor bu) lider (sözü geçen ya da sosyal, kabul edilen diyebiliriz )olabilmek için mi hata yapmaktan korkmamız? Yani itibarımızı zedeleyecek diye mi ? Bir yabancıyı kaybetmekten korkmamız, yanlızlığa hükmedemeyeceğimiz için mi? Başarısızlıktan korkmamız , bütün hayatımızı etkileyecek sanıyoruz diye mi? Milyonlarca örnek verilebilir korkunun sebepleriyle alakalı.. Bizi nasıl da yönlendiriyor her örnekte daha fazla görürüz.. Burada diğer önemli olan bu korkuların bizi yönlendiriyor olmasının bilincinde olmak kadar, bu korkunun ya da sömürünün bizi yönlendirmesine ne kadar izin verdiğimiz... Zira kimileri de sömürülmekle besleniyor..
"oyyy çok hastayım, bu hastalık bitirdi beni yedi!" oysa sadece bacağı ağrıyodur, o da biraz..
"ben nedem nerelere gidem, evim yıkıldı, ben nolacem şimdi" oysa telefonunu kaybetmiştir ya da en az onun kadar saçma başka bişey olmuştur.
"hayatımda hiç bu kadar acı çekmemiştim, gerçekten aşıktım ben ona, beni terketti şimdi onsuz nasıl yaşarım!" oysa üç gün önce başkasıyla birliktedir veya dört gün sonra başkasıyla birlikte olacaktır dahası bir hafta sonra başkasıyla evlenebilir bile biri hesap sorunca da hiç geri durmadan cevabını verir "onu unutmak içindi"
Yani acı çekmek, kötü ve zor bir durumda olmak, yoruluyor üzülüyor olmak kimilerinin besin kaynağı demek istiyorum.. Anlatacak konuşacak başka akılcı düşünceler olmadığı için kafalarında, durup durup kendilerini - hayatlarını kötülüyorlar. Herşeyden şikayet ediyorlar... Mesleğini sevmiyor mesela çoğu çalışan, çoğu evli eşini sevmiyor. Halinden memnun olmayan daha çok para daha çok zevk isteyen milyonlar var... Bu memnuniyetsizlikler kahvelerde meyhanelerde orda burda sık sık konuşuluyor, hatta konuşanın şikayetlenenin sırtı sıvazlanıyor... Adam şikayet etmedikçe üzgün durmadıkça, acı çekiyor gibi görünmedikçe itibar kazanamıyor, sırtı sıvazlanmıyor... şimdi bu kişiye desen ki "be adam, sen sömürülüyosun, aslında bu kadar çalışmaya bu parayı hak etmiyosun gel, sana iş buldum, antepten taşın gel maraşa burda da aynı işi yapacaksın ama biraz daha fazla paraya, sömürülme, yorulma boşuna" emin ol adam gelmez, durumundan bir anda memnun hale gelir ve bunu da şu şekilde ifade eder "ben bitmişim arkadaş, ömrüm boyunca haksızlığa uğradım, şimdi değişse ne fayda!" yani kendisi kendi aklıyla tercih eder olduğu yerde kalmayı fakat yine de olduğu yerden şikayet etmeye devam eder, kendisi tercih ettiği anda bile!
Tabi bu örnek "acıların çocuğu" olanlara yönelik bir örnek.. Aslında aynı örnek hayatının herkesten çok daha zor olduğunu, en büyük sıkıntıları kendilerinin çektiğini ("bir ben hayat üniverstesinde okudum kızım!" lafı vardır , o senden benden daha çok ıstırap çekmiştir mesela .. ) en derin aşkı kendinin yaşadığını, en kötü koşullara kendisinin tahammul ettiğini sanan herkes için verilebilir.. Bu insanlara ikinci bi şans versen yine de eski tas eski hamam oluur kimse de bir adım öteye adım atmaz.... Sömürülsünler ki bundan payelenebilsinler.. Anlatacak acıları dertleri olsun... Bu yüzden o adımı atmak zul gelir onlara...
Velhasıl , senin bu akılcı yol gösterişin ancak akılcı insanlara ışık tutabilir.. ancak onlar etraflarına bakıp neyin, hangi korkunun onları kısıtladığını hangi sömürünün onları engellediğini farkedip bundan kurtulmayı ne kadar istediklerini düşünebilir.. Onların içinde de kurtulmak istemeyen çıkar eminim... Ben mi?
Ben sömürülmek istemiyorum kardeşim. Ben, beni kendine benzetmek isteyenlere, beni olduğum gibi kabul etmeyenlere, hayallerimi elimden almak isteyenlere, beni yaşamak istediğimden başka hayatlara sürükleyenlere "sırf yalnız kalmaktan korkuyorum" diye boyun eymek istemiyorum... Buna niyetim de yok, hayat bir başkasının kontrolünde olduğunda anlamsızlaşan bişey.. Hayatını benimle paylaşacaksa amenna, fakat hayatımı sömürecekse o zaman geri dursun... Olmasa da olur, hatta olmasa daha iyi olur.
Herkesin hayatını birileriye PAYLAŞABİLMESİ dileğiyle...
Didem
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa