Hayalimdeki Hayat
“Hayalimde bir yaşam şekli var; ne şimdiki gibi ne de geçmişteki… Hatta gelecek bile değil korkarım.
Ben yaşadıkça yaşıyor, paralel bir evrende gibi zihnim. Bir devleti yok beynimin, bir kurallar bütünü, kültürü, örf-adetleri yok. Ama kendisinin, varlığının tamamı suç, ayıp! O yüzden de düşümde kalıyor.
Oysa hiç de organize değil, suçlu değil kendi gözünde. Hatta aslında tek kabul ettiği değer, bağımsızlığı koruma. Savaş yok. İnsan ne kendisiyle ne de çevresindeki insanlarla savaş halinde. Herkes bulunmak istemediği yeri, kişiyi o anda terk etme hakkını kullanıyor ve bunun için yargılanmıyor. Ve herkes bulunmak istediği yerde bulunma hakkını kullanıyor ve kimse buna karşı çıkmıyor. Kimsenin ne maddi ne manevi bir bağlılığı yok dünyaya. Tek bağlılığı, bağımsızlık arzusu.
Bu özgürlüğün kaosa sebep olacağını zanneden insanlar da yok bu dünyada. Özgürlüğün huzur olduğunu biliyorlar, onu yaşıyorlar.
Çünkü kaos, şiddetli arzulara sahip insanların çıkar çatışmaları sebebiyle ortaya çıkar bence, ve bu dünyada hiç bir nesneye-insana şiddetli arzu duyulmuyor, işte o yüzden de savaşılmıyor. İnsanlar sadece düşünüyor, gülüyor, hüzünleniyor, kendilerini anlamaya çalışıyorlar, başka da hiç bir hesap yok.
Hayal benim değil mi? Kim karışır bana?
Bir söz vardı, “İnsanlar ölür, fikirler ölmez” diye. Dile gelememiş ve dile gelse de anlaşılmamış ve hatta anlaşılsa da unutulmuş hayaller ölür oysa. Hayal nasıl fikre dönüşür hiç bilmem, sadece bu hayal ölmesin istiyorum.”
Yukarıdaki bu yazı hayali bir karaktere aittir.
Evla
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa