Çocuklara Yetişkinlerin Armağan Ettiği Gün
Çocuğum ben, benim bayramım olduğunu söylüyorlar. Babama;
"O zaman bana bisiklet alır mısın??" dedim
"Kızım bizikletiniz var ya, kardeşinle birlikte kullanıyorsunuz?"
"Ama o bana vermiyor, kırıyorsun diyor, ben kırmızı kız bisikleti istiyorum"
"Tamam, ileride bakarız, şimdilik birlikte idare edin, paramız olduğunda sana da bir bisiklet alırız"
Bugün benim bayramımdı hani? A, ama kardeşim de çocuk, onun da bayramı, o yüzden böyle oldu.
O zaman ben de bayramımı kendi kendime kutlarım. Ne yapayım? Mesela akşam aşağıya iner arkadaşlarımla oynarım, eve de akşam olunca gelirim, hem de gelip ekmek arası alırım, sonra tekrar inerim aşağıya!
Ama bu da her zaman yaptığım bir şey. Ama ekemk arası alıp aşağıya indiğimde annem kızıyor, eve gel diyor, bu sefer de kızarsa, "bu benim bayramım değil mi, bisiklet de almıyorsunuz, o zaman ben de aşağıda oynarım!" derim. Oh be!
Hem sabah çok yoruldum, hiç bayram gibi değildi. Neden herkese aynı kıyafetleri giydiriyorlar anlamadım, hem etek de beni kocaman gösteriyor. Diğer çocuklar da giyinmişlerdi. Başka kıyafetler de vardı, sanırım en çirkini bizim kıyafetimizdi, çok kocamandı, renkleri de çirkindi. Mavi olacağına kırmızı pembe olsaydı daha güzel olmaz mıydı?? Anneme sordum, annem:
"Böyle seçmişler, biz de uyacağız, başka kıyafetle yürüyüşe katılamayız" dedi.
"Kim seçmiş peki??"
"Okulda görevli veliler seçmiş."
"Hangi veliler, sen de benim velim değil misin? Sen neden seçmedin? Neden onlar seçti?"
"Onlar kuruldalar kızım, ben kurulda değilim!"
"Sen neden kurulda değilsin, para mı istiyorlar?"
"Hayır para istemiyorlar, benim işlerim vardı. Offf, kızım kıyafetleri giyeceksin işte, bir şey yapamayız"
Çok çirkindi, ama giyindim, annem giydirdi. Saçlarıma uzun uzun baktı, taradı, topladı. Ben de anneme bakıyordum, neden bu kadar ciddi acaba??
Sonra kardeşimi de giydirdi. Onun keyfi yerindeydi tabi, kadife pantolonu vardı, yumuşak bir pantolon. Bizimki ise kocaman çirkin bir etek... Onun böyle keyifli olmasına ve annemin de onu bu kadar sevmesine sinirleniyordum.
Neyse ki babam da bizimleydi. Gittik, herşey çok karışıktı, o kadar çok insan vardı ki, hiç birini göremiyordum, sadece annem ve ben vardık. Annem saçımı tekrar tekrar düzeltti, birileri bağırdı, annem beni bir yere götürdü, ve yürümeye başladık.
Çok kalabalıktı, sıkıldım, ama etrafımdaki çocuklar, onlar mutluydular, el sallıyorlardı, annelerini babalarını arıyorlardı, meğer onlar da yolun üzerindeymiş. Benim annem babam da beni bekliyordur kesin, onlara bakarak geçirdim zamanımı.
Hem bi kısaydık, çocuktuk, önümüzde boyu uzun çocuklar vardı, yanlarda boyu uzun anneler babalar vardı, hiç bir şey de göremiyorduk. Kafamı uzatmaktan yoruldum. Sonra annemi ve babamı gördüm, bana seslendiler, ben de baktım, annem el salladı, babam fotoğraf çekti. Sonra da biz yürümeye devam ettik. Ne kadar yürüdük bilmiyorum, nereye geldiğimizi de göremedim ama sonunda herkes durdu. Orada öylece bekledik, birileri "aileleriniz gelecek" dedi, sonra annem ve babam geldi. Benden önce kardeşimi bulmuşlar, onun elini tutmuşlardı, sinir oldum. Kardeşim de öyle mutlu bakıyordu etrafına, bu çocuk neden bu kadar mutlu?
Sonra eve geldik işte. Dedim ya evdeyim diye, bisiklet istedim almadılar. Ama akşam dışarıya çıkacağım, bayramsa ben de eve hava karardıktan sonra gelirim, ne olmuş?
Evla.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa