18 Aralık 2012 Salı

Cinsiyetlerin Geleceği

Biraz önce, kadınların baskın olduğu toplumlarda, erkeklerin baskın oldukları toplumlara kıyasla daha fazla yenilik yapıldığını okudum. (Vecchi ve Brennan, 2009 )
Kadınlar ve erkekler varlıklarından itibaren farklı fonksiyonlar taşıyorlar. Eski çağlarda; erkekler avlanır, kadınlar mağaralarında beklerlerdi. O zamanın koşulları çetindi elbette ve kadın erkeğe göre fiziksel olarak daha zayıftı. Bu yaşam şeklinin oldukça makul bir anlamı vardı o zamanlar.
Şimdi, çetin koşullar, iki cinsiyet için de eşit hale geldi. Aklımızı kullanarak yaptığımız işler arttıkça, hayattaki zorluklar azaldıkça, ev işleri hafifledikçe, kadınlar evlerinden çıkabilir hale geldiler. Bu teknolojik devrim sürecinin bir sonucudur; önceden temizlik ve çamaşır işlerini 1 günde zor bitiren kadın, bir parti çamaşır yıkamak için 10 dakikasını harcar hale geldi. Tencereleri yıkayan, sebzeleri doğrayan, ekmeği dilimleyen, meyvenin suyunu çıkartan ekipmanlar çıktı. Bunlar da yetmemiş gibi, insanlara bu hizmetleri sunan restıorantlar, ütücüler, terziler, kuruyıkamacılar çıktı. Kadınların işleri, oldukça hafifledi. Ben kendimi annemle kıyasladığımda, bu devrimin etkilerini rahatlıkla hissedebiliyorum.
Bir taraftan, işçilere olan ihtiyaç da azalıyor, onların yerini makineler, robotlar almaya başladı.
Böyle bir yol bizi nereye götürür dersiniz?
Kadın ve erkeğin eşit olması gerektiğinden bahsediyoruz. Artık estetik değerler sadece kadınlar için geçerli değil, erkekler de estetik görünmek için bir çaba harcıyorlar. Artık sadece erkekler çalışmıyor, kadınlar da para kazanmak için bir çaba harcıyorlar. Dolayısıyla, cinsiyet rollerimiz kısmen de olsa birbirine geçmiş durumda.
Bir olay karşısında "neden sadece erkekler yapıyor bunu?! kadınlar da yapabilir pekala!" diyen kadınlar ve erkekler var dünya üzerinde.
Bu sürecin devamında, kadın ve erkek arasındaki ayrımın eskisine oranla çok daha az olacağını öngörebiliriz. Bu yakınlaşma; hem davranışsal, hem psikolojik, hem de fizyolojik olacaktır. Evrim teorisinin dayanağıdır bu adaptasyon süreci. Evrime inanmayan insanlar da bu süreci öngörebilirler.
Dolayısıyla, insanın, insan olarak, zeka ve akıl olarak değerlendirileceği bir toplum hayal eder misiniz?Elbette bundan yüzyıllar sonrasından bahsediyorum. Güzel olmaz mıydı?
Belki de dinazorlar gibi olacak sonumuz, afetlerle telef olup gideceğiz, kim bilir?

Evla

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa