İçimizdeki Canavar
Aşağıdaki paragraf, Ahmet Altan'ın bir kitabından (2002) alıntıdır:
"Sevdiklerinizin ruhlarında oluşan anlık değişimleri, duygusal sıçramaları, her zaman çok da belirli nedenlere bağlı olmayan yakınlaşmalarını ve uzaklaşmalarını, bilinçlerinin alt kısımlarındaki ulaşılmaz bölgelere saklanmış arzularının değişik biçimlerde ve beklenilmeyen zamanlarda ortaya çıkışını izleyebilseydik; heralde sakin bir denizde, suların arasından aniden yükselen bir canavarı gördüğünde zavallı bir balıkçının hissedeceği korkuyu ve şaşkınlığı hissederdik. Ürkütürlerdi bizi. Hiçbir zaman başka bir insanı, o insan en yakınımız olsa bile, tümüyle tanıyamayacağımızı, iki insan arasında daima, görülemez karanlık alanların bulunacağını, iki insanın asla tam analmıyla bütünleşemeyeceğini, kimseye kendimizi bütün açıklığımızla gösteremeyeceğimiz gibi, kimsenin de kendisini bize bütün açıklığıyla gösteremeyeceğini fark edip; kendimizi bu dünyada yapayalnız hisseder, yüzünü gördüğümüz, sesini duyduğumuz, günlerce, aylarca hatta yıllarca konuştuğumuz birinin nasıl olup da bize yabancı olabileceğini anlayamamanın çaresizliğini yaşardık."
Evla
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa