18 Temmuz 2017 Salı

Kapalı Mektuplar - Burcu

Sevgili Burcu,

Ne oldu bilmiyorum, veya dur, biliyorum. İki gün önce rüyamda gördüm seni. Pek konuşmuyorduk ben kendi derdime düşmüştüm, bir kaç kişi daha vardı, sanırım Hande ve Bahar da oradaydı, sizi boşluyordum, kendime kızarak uyandım. Evet rüyamla başladı bu, ama rüyam nereden çıktı bilmiyorum. Dolambaçlı bilinçaltı...

Önce düşündüm, seni arayayım, nasıl olduğunu sorayım istedim, sonra en son yaptığımız konuşma geldi aklıma, sesimizdeki soğukluğu hatırladım. Vazgeçtim.

Bugün ise, daha doğrusu bu gece saat 2 civarı, Anathema çekti canım. Hayatımda kaç kişiyle paylaşabilirim ki Anathema'yı? Çok az. Azlar ve hatta yoklar. Ama ben bunu da unutmuşum.



Senin henüz görmediğin, beki de en kötü ihtimalle hiç göremeyeceğin bir yeşil koltuğumuz var, oraya uzandım. Unutmuştum, taa ki "Are you there?" şarkısı çıkana kadar, iki satırı takıldı aklıma

"The best friend that eluded you lost in time
Burned alive in the heat of a grieving mind"

O anda fark ettim, güzel bir dostumun anısına tutunduğumu, yasını tuttuğumu ve Anathema'nın bu anılarla ilişkili olduğunu. Diyorum ya bilinçaltı, ve oyunları...

Neler düşündüm bilemezsin. Lise ikide, hani güneşin sırtımızdan vurduğu sınıfımız vardı ya, ben Bahar ile yan yana oturuyordum, sen de Hande ile, işte o sınıf, o dönem aklıma girdi. Sonra yeşil ve ferah bir alana bakan odam, hayallerim, ne olacağım telaşı, doğru olma hevesi... Güneş ne kadar önemliymiş, şimdi aynı parlaklığı kalmadı, o zamanlar farklı parlardı benim için. Bir de üniversitede birinci senem var, onun da hakkını vereyim, ama o belki başka mektupların konusu.

Kaç kişiyle paylaşabilirim ki bu anıları?

Ne kadar temizdi her şey, en korkunç anlar bile tertemizdi. Düşünsene, son otobüsü kaçırmak, arkadaşımızın bileklerini kesmesi, aşık olmak ve konuşamamak, veya konuşup reddedilmek... En korkunç anlardı, ama tertemizdi ve hep umut doluydu.

Anathema konserine gidişimizi hatırlıyor musun? İki defa mı gitmiştik? İşte, böyle bir şey bir dostu kaybetmek, şimdi sana sorduğumda, sen hatırlatmalıydın bana kaç defa gittiğimizi. Veya Vega konserini, kahve bahaneyi anlatmalıydık. 

Sanırım aramaya cesaret edemeyeceğim bir süre daha, ama eninde sonunda arayacağım. Şimdi bunca zaman sonra aklıma geldin. Acaba iyi misin, kötü bir şey oldu da bilinçaltım beni mi uyarıyor? 

Beni merak edersen, olur ya mektuplarda hep yazarlar, iyiyim. Şimdi düşününce gençlik heveslerimi, güzel bir hayat kurduğuma inanıyorum. Umarım detayları konuşacak güzel günlerimiz olur, belki yine lisede oturduğumuz banka otururuz, veya kordonda çimlere?

İnsana iyi gelen dostluklar, sen yaşatmaya devam ettikçe, seninle geliyor.

Sevgilerle
Evla

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa