Yıl 1948, Edward Chace Tolman adında bir adamın 'Cognitive Maps in Rats and Man' (Farelerde ve insanlarda bilişsel harita) adında bir çalışmasıyla, 'cognitive map' mantığı ortaya çıkmıştır.
Tolman bu çalışmalarının öncesinde yaptığı gibi, bu çalışmasında da labirent ve fareleri kullanarak, farelerin davranışlarını inceleyen bir psikolog'dur. Bahsettiğim çalışmasında şunu anlatmış; iki temel labirent tipinden hangisine koyarsanız koyun, aç bir fare, tünelin ucundaki yemeği bulana kadar çabalayacaktır; daha önemlisi, yemeği bulmak için saptığı yanlış yolların sayısı, her denemede azalacaktır, böylece fare gitgide daha az zaman harcayarak yemeğe ulaşacaktır. Burada Tolman, farenin çıkış yolunu bulmak için zihninde bir harita olduğunu, bu haritayı yeni sorunlarla karşılaştığında da kullandığını iddia ediyor. Dolayısıyla, burada farenin doğru yolu öğrenmesini, uyaranlara verilen tepki olarak değil de, bir bilişsel haritadaki bağlantılarla sağladığını, bu bağlantıların da nöronların arasındaki bağlantılar gibi olduğunu söylüyor Tolman.
Fikrin temsili (mental representation) için oluşturulan bir haritadan bahsediyoruz.
1969 yılında, Lawrance ve Lorsch, 'Organisation and Environment' (Örgüt ve Çevre) adlı kitaplarında, üç farklı sektör seçerler ve bu sektörlerdeki çevre koşullarının belirsizliğini açıklamak için bu sektörlerdeki üst yöneticilerin algısını ölçer. Yani adamlar, çevre koşullarını incelemektense, o çevre koşullarını görüp işletmeleriyle ilgili karar almaya yetkili insanların gözünden değerlendirmişler belirsizliği. Yani, çevre koşullarının gerçekte ne olduğunu incelediğin zaman, sen de çevreye kendi gözünle bakacağın için tarafsız yaklaşamayacaksın, bir akvaryumdaki küçük balıklardan biri olacaksın. Burada ise, balığın akvaryumu nasıl gördüğünü anlamaya çalışıyorsun, çok daha zekice değil mi?
1976 yılına gelelim, burada da Axelrod çıkar ve bu bilişsel haritaların gösterimi için grafiksel bir yol ortaya atar. (Makalenin ingilizcesine ulaşamadım, bu yüzden hızlı geçiyorum burayı)
İleriki yıllarda, işin şekli çok daha farklı olacaktır, grafiksel gösterimler gelişecek, bilişsel haritayı oluşturmak için farklı yöntemler ortaya çıkacak ve haritanın rasyonelliği artacaktır. Aradaki bu gelişimi burada yazmayacağım, ben Chaney'nin 2010 yılında yayınlamış olduğu makaleden anladığım kadarıyla, bilişsel haritanın oluşturulmasındaki aşamaları yazacağım.
Bu çalışmada, süreci 3 aşamada açıklamış:
1. Veri Toplama (Data Collection): Bu iki şekilde yapılabiliyor, yapılandırılmış (structured) ve yapılandırılmamış (non-structured) yöntemler kullanılıyor. Yarı yapılandırılmış yöntemler de olmalı bence ama, Chaney bundan bahsetmemiş.
Yapılandırılmış yöntemde; araştırmayı yapan (araştırmacı - researcher), önceden konuyla ilgili çalışma yapar, daha önceden yapılan çalışmalardan (literatür'den) esinlenerek, belli başlıklar (değişkenler - variables) belirler. Bilişsel haritası çıkartılacak kişiye (katılımcı - respondent) bu değişkenler üzerinden soru sorar.
Yapılandırılmamış yöntemde ise, araştırmacı, hakkında bilişsel harita çıkartmak istediği kavramın kendisini katılımcıya veriri ve katılımcı özgürce yorum yapar. Burada karşılıklı görüşme yapılabilir, ayrıca döküman inceleyerek de araştırmacı yapılandırılmamış yöntemle veri toplayabilir.
Bu yöntemlerden birinin diğerinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değil, araştırma koşullarına göre hangi yöntemle veri toplanacağına karar verilir.
2. Kodlama (Encoding): Öncelikle metin savlarına (assertions) ayrılır. Sav; iki kavramdan arasında ilişki kuran bir öneridir. Bu iki kavram arasındaki ilişkinin olumlu-olumsuz vs gibi özelliklerine göre, oluşturulacak diagramda farklı semboller kullanılır. Şimdiye kadar 5 tane farklı ilişki belirtilmiş.
İkili kavramlar arasındaki ilişkiler belirlendikten sonra, bu kavramların aynı diyagramda birleştirilmesi aşamasına gelinir. burada yaratılmak istenen bir gruplaşmadır. Gruplaşmanın temelinde: grup oluşturan öğelerin birbirine benzer olması ve grubun diğer gruplardan farklı olması yatar. Kısacası kümelenmiş veriler arıyoruz burada, amaç anlaşılması kolay, basitleştirilmiş ancak verileri olabildiğince iyi temsil eden bir çıktı elde etmek.
3. Haritanın Analizi (Analysis of Map): Burada Yapısal ve İçerik analizi olmak üzere ikiye ayrılıyor analizler. İlk Önce yapısal Analize bakacağız.
3.1. Yapısal Analiz: Haritanın karmaşıklığı (complexity) ve haritanın düzeni (organisation) önemlidir. Karmaşıklığı için 6 gösterge önerilmiş:
a. Haritadaki değişkenlerin sayısı
b. Grupların sayısı
c. Bağlantıların sayısı
d. Döngülerin (loop) sayısı: bir kavramdan çıkan bir okun tekrar o kavrama döndüğü durum
e. Sıklık:
f. İlişkisel Youğunluk
Haritanın düzeni için ise, analiz sürecinde, kavramların ortaya çıkış süresine göre, veya katılımcının ifade ettiği ilişkilerin gücüne göre düzenleme yapılabilir. Burada aynı zamanda, her kavramın durumunu tek tek analiz ederek, pek çok kavrama doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olan, etkileyen veya etkilenen olarak önemi de göz önünde bulundurulabilir. Bu analize, 'bilişsel merkezilik' (conginitve centrality) deniliyor.
Ayrıca, 'etkileyen faktörün analizi' (analysis of influence factors, türkçesi doğru bir çeviri olmadı sanırım.) de mümkün, etkileyen ve etkilenen kavramlar incelenir ve hareket yolları analiz edilebilir.
3.2. Analiz
Burada da nitel ve nicel olmak üzere 2 analiz yapılıyor. Nicel analiz, haritaların kıyaslanmasına olanak sağlarken; nitel analiz haritadaki bazı bileşenlere ilave anlamlar yüklemektedir (Cümle bana çok anlamsız geldi ama belki birilerine anlamlı gelir diye ingilizceden türkçeye çevirip yazdım.)
Nicel Analiz:
Haritaların kıyaslanmasında 3 farklı nicel analiz kullanılmaktadır:
1. Doğrusal Olmayan Temel Bileşen Analizi (non-linear principle component analysis - PCA): veriyi, yeni bir koordinat sistemine göre transform ederek, değişkenler arasındaki muhtemelen anlamlı ilişkiyi, doğrusal olarak korelasyonu olmayacak hale getirir, veya boyut indirgeme için kullanılır. Burada tam olarak ne amaçla kullanıldığını açıklamamışlar, veya ben anşayamadım.
2. Uzaklık Ölçümleri: proximity matris denilen bir tabloda, değişkenlerin birbirlerine olan uzaklıklarına bakıyorsunuz. Bu ölçümün, yapılandırılmış yöntemle veri toplanan işlemde daha önemli olduğunu söylemişler.
3. Benzerlik Ölçümleri: haritalardaki benzer ve farklı noktaları ortaya çıkartmak için yapılır. Yapılandırılmamış veri toplama yönteminde de bu analiz daha çok tercih ediliyormuş. Bunun ölçümü için de pek çok farklı yöntem var; indekslerle (jaccard indeksi, dice indeksi vd.), uzman görüşleriyle.
Bilişsel harita bu şekilde oluşturuluyormuş.
Bir ölçüm yönteminin güvenilir (reliable) olması için, farklı zamanlarda farklı araştırmacılar tarafından kullanıldığında aynı yöntemin aynı sonucu vermesi gerekiyor. Oluşturulan haritanın güvenilirliğini de istatistiksel yöntemlerle ölçebiliyorsunuz. Ama ben ince bir itirazda bulunacağım, bilişsel harita belirli bir zamana ait olduğu için, kullanılan yöntemin güvenilirliğini ölçmek pek anlamlı değil diye düşündüm şimdi. Herneyse...
Bundan sonrası başka bir yazıya konu olabilir, o yüzden burada bitiriyorum. Umarım keyif almışsınızdır.
Kaynaklar:
Axelrod, R. (1976). The Structure of Decision: Cognitive Maps of Political Elites.
Chaney, D. (2010). Analyzing Mental representations: The Contribution of Cognitive Maps.
Lawrence, P. and Lorsch, J. (1969). Organisation and Environment. Homewood.
Schwenk, C. R. (1988). The Cognitive Perspective on Strategic Decision Making (Bu yazıda doğrudan atıf vermedim bu makaleye ama bazı kaynakların varlığını buradan öğrendim, hakkını teslim edeyim.)
Tolman, E. C. (1948). Cognitive maps in rats and men.
Psychological Review,
55(4), 189-208. doi:10.1037/h0061626
Wikipedia:
http://en.wikipedia.org/wiki/Edward_C._Tolman
......................
Evla